reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

Tugay’a ‘pornocu’ tepkisi: Münferit örnekle işçilere ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
Tugay’a ‘pornocu’ tepkisi: Münferit örnekle işçilere ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyor
reklam

{siteDomain} Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, KAYIT programının 11’inci bölümünde; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, “havuzdaki işçilerden birini iş yerinde porno izlerken yakaladım” sözlerini ve eylem yapan işçilere tutanak tutulmasını eleştirdi.

Kartal’ın KAYIT programında konuya ilişkin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Cemil Tugay’ı anlamıyorum. Önce, ‘söyledik, paramız yok ama onlar da eylem yapmaya karar verdiler, saygı duyuyorum, biz bir aileyiz’ dedi. Sonra bir TV yayına çıktı, aile falan kalmadı. İşçilerin tamamını “pornocu” ilan edecek bir yaftalamaya başvurdu. Yine hakaretler, baskılar, tutanak vs… Bunların hepsi ölümü gösterip sıtmaya razı etme yöntemi. Israrla diyor ki, ‘Ben size 3 madde öneriyorum, kabul edeceksiniz, etmezseniz havuz orada.’ ‘Etmezseniz, sizi İzmirlilere şikayet ederim, grev dönemi başardı ya, linçletirim sizi elimdeki sosyal medya gücüyle. At bunları başkan çizgisine tekrar getiririm, sokağa çıkamaz hale gelirsiniz’ demiş oluyor.

PAPAZ HER GÜN PİLAV YEMEZ

Gözden kaçırdıkları şey şu; papaz her gün pilav yemez. O iş bir kere olur. Birincisi İzmir Büyükşehir Belediyesi işçi sendikal örgütlülük ve mücadele konusunda tecrübeli… Onlar da çeşitli dersler çıkardılar. Kimseyle bir dertleri yok, kavga etmek savaşa girmek niyetinde değiller, ekmeğinin peşindeler. O yüzden bu kez aynı yöntemler kolay kolay işe yaramaz diye düşünüyorum.

BÜTÜN İŞÇİLERİ ZAN ALTINDA BIRAKIYOR

Geçen bir işçi ile konuştum, ‘Babam bile 150 bin lira alıyorum sanıyor’ diyor. Cemil Tugay 3 etiket yapıştırdı maalesef… Birincisi, 100-150 bin lira alıyorlar, ikincisi fazla personel var, çalışmıyorlar, üçüncüsü şimdi pornocu oldu. Bu söylenecek laf mı! Bütün işçiler zan altında kalmış oluyor. AKP’li meclis üyesi Burçin Kevser Sevil, Meclis’te yaptığı konuşmada, ‘Madem böyle bir şey yapan var, ilişiğini kesin’ diyor. Direkt kesin ilişiğini. Böyle bir şey yapan varsa ilişiği kesilse, buna kimse ses çıkarır mı? Kimse bu konuya bir tepki gösterir mi? Ama Cemil Tugay, bunun üzerinden havuzda bekleyen 400 kişinin bunu hak edecek kadar kötü olduğunu ima etmeye çalışıyor. Ama biz biliyoruz; Harmandalı’da babası çöp istemediği için eylem yapması nedeniyle çocuğunu havuza gönderdiniz. Sadece benim sosyal medya paylaşımımı paylaştığı için işinde gücünde olan bir arkadaşımızı havuza gönderdiniz. Ameliyat olmuş adam 90 gün heyet raporu aldı diye havuza gönderdiniz. Bunlar gibi çokça örnek var.

ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEYE ÇALIŞIYORLAR

Daha kötüsü… Havuza gönderdikleriniz var, Ankara’dan milletvekili arıyor geri çekiyorsunuz. Çok örneği var. Grev zamanı basın toplantısı yaptı Cemil Tugay, işçi alırken halk komisyonu kurulacağını söyledi. İki bin tane işçi aldınız. ‘Fazla’ diyorsunuz, bir taraftan çıkarıyorsunuz, bir taraftan dolduruyorsunuz. Hangisi komisyondan girmiş işe? Ne çıkarılanlar ile ilgili sağlam, makul bir kriter var ne de işe alınanlarla ilgili… Birkaç tane münferit örnek, biraz da yalanla ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar.

HUZURLU ÇALIŞMA ORTAMI SAĞLAMAK DA BAŞKANIN GÖREVİ

Ben, daha önce işçiye karşı yaratılan negatif algının artık yavaş yavaş tersine döndüğünü düşünüyorum. Çünkü insanlar diyor ki, ‘grev oldu, çöp meselesi oldu sana hak verdik ama 1,5 yıl geçti sürekli kavga var.’ Bunu çözmek İzmirlinin görevi değil ki. Bir buçuk yıl kavgayla geçti, hizmet falan da yok. Son açılış kredisi, Tunç Soyer’in Dünya Bankası’ndan bulduğu kredi. Buca Metrosu öyle, kredisini Tunç Soyer’in Avrupa’dan getirdiği proje. Halihazırda huzur ortamını devam ettirememek nedir? Doğal olarak İzmirliler de der ki, ‘anladık ama bunu da kim çözecek ben mi çözeceğim.’ İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı aynı zamanda işçilerle ilgili krizi de çözmekle yükümlü.

Yayında diyor ki, ‘Ben sadece 35 bin işçiden sorumlu değilim 4,5 milyon insandan sorumluyum.’ Tamam öyle. Ama bunu böyle söylüyor oluşun çalışma arkadaşlarınla kavga etmen gerektiği anlamına mı geliyor? Tek yöntemin kavga olduğunu, tek yöntemin onları hizaya getirmek olduğunu, tek yöntemin onları korkutmak, havuza atmak olduğunu mu ispat eder? Hayır. Başka yöntemler de var. Bu da senin görevlerin arasında. Ekip arkadaşlarına huzurlu bir çalışma ortamı yaratmak, belediye başkanının en önemli görevlerinden biri. Artık paradan geçtik, insanlarda huzur kalmadı.

reklam

YORUM YAP