

İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) Temmuz ayı Olağan Meclis Toplantısı 1. Birleşimi, İzBB Başkanı Cemil Tugay tarafından yönetildi. Başkan Tugay, mecliste son günlerde İzmir'de meydana gelen yangınlar, İzBB iştiraklerinde yaşanan işten çıkarmalar ve İzmir'in su sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sizin İşten Atıldı Dediğiniz İnsanlar Mahkemede Haklarını Arayabilir
Tugay, işten çıkarılan belediye şirketi çalışanlarının haklarını mahkemede arayabileceklerini belirterek, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sahibi kimdir? İzmir halkı. Bütçesi de İzmir halkının vergilerinden gelir. Buradaki durumda bizim kafamıza göre işten çıkarma ya da cezalandırma hakkımız yok. Sizlerin işten atıldığı söylentileri hakkında bu kişilerin mahkemede haklarını arayabileceğini hatırlatmalıyım. Benim ve beraberimdeki ekibin amacı, belediyenin hizmet etmesini sağlamaktır. Bu nedenle bütçemizi aşacak şekilde personel gideri varsa, bu ya personel fazlalığından ya da yüksek maaşlardan kaynaklanıyor. Şu an ödeme yapamıyoruz, bütçe yetmiyor” ifadelerini kullandı.
Hiçbirine Karşı Art Niyetimiz Yok
İşten çıkarılanlara karşı herhangi bir art niyet taşımadığını dile getiren Tugay, “Kimin işten çıkarıldığını bile bilmiyorum. Yöneticiler, işten çıkarılacak kişileri birkaç faktöre bakarak belirliyor. Bu parayı ödeyemediğimiz için bazı personelimizi çıkartmak zorunda kaldık ve tazminatlarını ödüyoruz. Bu süreçte, sendikanın da sorumluluğu büyük. Türkiye’deki tüm belediyeler arasında en yüksek ücret, seçim öncesinde dayatılan bir sözleşmeyle belirlendi. İşçilerimizle, ücretleri vermek için pratik olarak konuştuğumuz konular var. Bu arkadaşlarımıza sendikadan ‘Eylül ayında zam yapılacak’ deniyor. Elimizden geldiğince bütçemiz için bazı arkadaşlarımızla yolları ayırma kararı almak zorundayız. Performans açısından düşük olan veya emekliliği gelen kişilere, burada durmamızın anlamı yok.” dedi.
İzmir Tarihinin En Büyük Felaketlerinden Birini Yaşadık
Son günlerde çıkan yangınlar hakkında değerlendirmelerde bulunan Tugay, “Şehrimizde büyük üzüntü yaratan yangınlar sonucunda iki orman görevlimizi ve bir yurttaşımızı kaybettik. Bu, İzmir tarihinin en büyük felaketlerinden biriydi. Şehrimizin birçok yerinde yanmış ağaç ve doğal alanlar var. Geçmiş olsun İzmir. Ancak bu vesileyle hem vatandaşlarımıza hem de kamu hizmeti veren kuruma büyük görevler düşmektedir. Yangınların çıkmaması için azami dikkat göstermeliyiz. İklim krizi, hayatımıza doğrudan zarar vermekte. Sıcaklık ve kuraklık rekor seviyelere ulaşıyor. Küçük bir kıvılcım, büyük yangınlara sebep olabilir. Şehrimiz, yıllar boyunca yangın tehdidi altında kalmaya devam edecektir. Yangınlara karşı direncimizi artırmalıyız.” şeklinde konuştu.
Ödemiş’teki Köyler Ağır Hasar Aldı
Tugay, Ödemiş’te yangınlardan ağır etkilenen köyleri dile getirerek, “Menderes, Seferihisar ve Ödemiş'teki köylerimiz ile ormanlık alanlar ciddi hasar aldı. Geçtiğimiz hafta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımızın ziyareti sırasında ben de yer aldım. Bakanlığımız, AFAD, ilçe belediyeleri ve büyükşehir belediyemizle halkımızın yaralarını sarmak için çalışmalara başlayacağız. Dayanışma çağrısında bulunuyorum. Yaraların sarılması, kaybedilen evlerin yeniden yapılması ve ağaçlandırma için İzmir olarak birlikte hareket etmeliyiz.” şeklinde ifade etti.
Su İsrafı Konusunda Dikkatli Olmalıyız
Tugay, İzmir’de yaşanan su kıtlığına da değinerek, “Susuzluk krizi yaşıyoruz. İklim krizi, gıda ve su kıtlığı sorunlarına yol açacağını uzun zamandır vurguluyoruz. İzmir’in yer üstü ve yer altı kaynaklarını büyük ölçüde kullanıyoruz. Su tüketimimiz çoğunlukla tarım için, kentsel tüketimimiz ise daha düşük. Ancak hepimiz su israfına karşı dikkatli olmalıyız. Bu yıl daha fazla yağmur bekliyorduk, ancak gerçekleşmedi. Kasım ayına kadar yağmur beklemiyoruz ama mevcut su rezervlerimizi korumak için çaba göstereceğiz.” açıklamasında bulundu.