reklam
reklam
DOLAR39,7257% 0.16
EURO45,8826% 0.2
STERLIN53,5046% 0.1
FRANG48,5178% -0.02
ALTIN4.297,26% 0,14
BITCOIN102.281,51-1.139
reklam

Zeytinlikleri Madene Açan Yasa Teklifine Bir Tepki Daha!

Yayınlanma Tarihi : Google News
Zeytinlikleri Madene Açan Yasa Teklifine Bir Tepki Daha!
reklam

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi Komisyonu, zeytinliklerin maden çalışmalarına açılması konusunda “Süper izin yasası” olarak bilinen yasa teklifini oy çokluğuyla kabul etti. Bu duruma tepkiler ise hız kesmeden devam ediyor.

Son olarak Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği (TMMOB), yaptığı yazılı açıklamada karara itiraz etti.

TMMOB’dan gelen açıklama şu şekilde:

“13 Haziran 2025 tarihinde TBMM’ye sunulan ve 19 Haziran 2025 tarihinde Sanayi Komisyonu’ndan hızla geçirilen ‘Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni büyük bir kaygıyla izliyoruz. ‘Süper izin yasası’ adı verilen bu teklif, tarım arazilerini, meraları, zeytinlikleri ve ormanları sermayenin talanına açarak Türkiye’nin doğal ve tarımsal zenginliklerini hiçe saymaktadır. Bu yasa, sıradan bir torba yasa değil; doğayı, tarımı, gıda güvenliğini, halk sağlığını ve mesleki deneyimi ihmal eden bir talan düzenlemesidir.”

Tarım arazileri, meralar, zeytinlikler ve ormanlar, Türkiye’nin koruması gereken değerli varlıklarıdır. Bu alanlar, gıda güvenliğinin temeli, biyoçeşitliliğin koruyucusu, iklim dengesinin sağlayıcısı ve kırsal yaşamın güvencesidir. Madencilik gibi kısa vadeli projelere kurban gitmeleri, geri dönüşü olmayan çevresel ve toplumsal yıkımlara yol açacaktır. Bu değerler, halkın ortak mirasıdır ve gelecekteki nesillerin yaşam hakkı için korunmalıdır.

Söz konusu yasa teklifi, Maden Kanunu, Zeytincilik Kanunu, Mera Kanunu, Orman ve Çevre yasaları gibi kritik düzenlemeleri etkisiz kılarak, tarım arazileri, meralar, ormanlar ve zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasının önünü açmaktadır. Bu durum, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini ve gıda güvenliğini ciddi şekilde tehdit etmektedir. Tarımsal alanların madencilik faaliyetlerine tahsis edilmesi, toprağın verimliliğini yok edecek, toprak ve suyun kirlenmesine sebep olacak, gıda üretim zincirini olumsuz etkileyecek ve halk sağlığını riske atacaktır.

Zeytin, Türkiye’nin tarımsal ve kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Dünyada ikinci sırada yer aldığımız zeytinyağı, iç pazar ve ihracat için kritik bir üründür. Zeytinliklerin madenciliğe açılması, Türkiye’nin bu avantajını yok edebilir. Üretimdeki azalma, ithalata bağımlılığı artırarak döviz kuru baskısını ve zeytinyağı fiyatlarını yükseltecek ve gıda enflasyonunu tetikleyecektir. Zeytinliklerin korunması, sadece tarımsal bir mesele değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir zorunluluktur.

2020 yılında “Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi”ne yönelik yaptığımız değerlendirmede, gıda güvenliği konusundaki düzenlemelerin meslek odaları ve üniversitelerin katılımı olmaksızın hazırlanmasının bir eksiklik olduğunu vurgulamıştık. Benzer bir şekilde, mevcut torba yasa tasarısı da halktan, meslek örgütlerinden ve bilim insanlarından gizli bir şekilde hazırlanmıştır. Bu süreç, bilimsel ve demokratik ilkelere aykırıdır ve gıda güvenliği gibi yaşamsal bir alanda karmaşık sorunlara yol açma potansiyeli taşımaktadır. Bu teklif, uzman kuruluşların görüşlerini dışarıda bırakmakta, halkın çıkarlarını değil, şirketlerin rant taleplerini önceliklendirmektedir.

Teklif, Akbelen ve Yatağan gibi belirli bölgeleri hedef alan “kişiye özel yasa” niteliği taşımakta, maden ve enerji şirketlerinin isteklerine göre şekillendirilmektedir. Bu durum, çevreye ve halkın geçim kaynaklarına zarar verirken, iklim değişikliğinin yarattığı krizi derinleştiren fosil yakıt bağımlılığını teşvik etmektedir. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası olarak, tarım ve gıda üretiminin çevresel sürdürülebilirlikten ayrı düşünülemeyeceğini her fırsatta dile getirerek, doğanın talanına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu yasa, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası çevre sözleşmeleriyle çelişmektedir ve toplumsal adaleti tehdit etmektedir.

Geçmişte torba yasalarla ilgili yaptığımız açıklamalarda, bu yöntemin kamuoyunun dikkatini dağıtarak, topluma zarar veren düzenlemelerin hızla yasalaştırılmasına olanak sağladığını belirtmiştik. Mevcut teklif de, çok sayıda ilgisiz konuyu bir araya getirerek, gıda güvenliği, tarım ve çevre gibi hayati meselelerin yeterince tartışılmasını engellemektedir. Bu yaklaşım, halkın bilgilendirilme hakkını ve demokratik katılımı zedelemektedir.

Bu torba yasa teklifinin derhal geri çekilmesini ve aşağıdaki taleplerimizin yerine getirilmesini kamuoyuna duyuruyoruz:

  • Gıda güvenliği, gıda güvencesi, tarım ve çevre gibi konularda yasal düzenlemeler, ilgili meslek odaları, bilim insanları, çiftçi örgütleri ve halkın katılımıyla şeffaf bir biçimde hazırlanmalıdır.
  • Tarım arazileri, meralar, zeytinlikler ve ormanlar sermayeden korunmalı, halkın mirası olarak kalmalıdır.
  • Meslek odalarının bilimsel ve teknik denetim yetkileri güçlendirilmelidir.
  • Kamu yararı ve toplumsal fayda gözeten, bilimsel ve çevre dostu politikalar benimsenmelidir.
  • Yasal düzenlemeler, şirketlerin çıkarlarını değil, halkın ve doğanın çıkarlarını önceliklendirmelidir.

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası olarak, bilimin, tekniğin ve kamu yararının rehberliğinde halkımızın sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişim hakkını savunmaya devam edeceğiz. Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim Yumaklı’yı görevini yerine getirmeye, tüm milletvekillerini ise bu yasayı geri çekmeye ve toplumun sesine kulak vermeye çağırıyoruz. Emeğimiz, mesleğimiz ve ülkemiz için mücadelemizi sürdüreceğiz!”

reklam

YORUM YAP