

Yaklaşık 600 bin kamu işçisini etkileyen toplu sözleşme müzakereleri açısından kritik bir dönem başlamak üzere. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın yaptığı açıklamaya göre, kamu işverenini temsil eden Türkiye Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS), bu hafta ikinci zam teklifini sunmaya hazırlanıyor. Gözler bu teklifin içeriğinde.
Hükümete bağlı TÜHİS, ilk teklifinde 2025'in ilk altı ayında yüzde 16, ikinci altı ayda ise yüzde 8 oranında zam önerisinde bulunmuş, bu durum Türk-İş ve Hak-İş'in sert tepkisini çekmişti. Toplu İş Sözleşmesi'nin (TİS) ilk yılı için Merkez Bankası'nın yılsonu enflasyon hedefi olan yüzde 24 oranında zam öneren TÜHİS, 2026 yılı içinse ilk altı ayda yüzde 7, ikinci altı ayda yüzde 5 artış önermişti.
İşçilerin İstekleriyle İktidarın Teklifi Arasında Büyük Fark
Türk-İş ve Hak-İş, 600 bin işçiyi kapsayan TİS için en düşük günlük brüt ücretin 1800 TL'ye çıkartılmasını ve bunun yanı sıra ilk altı ayda yüzde 50, ikinci altı ayda ise yüzde 25 zam ile enflasyon farkı ve yüzde 10 refah payı talep etti. Sendikaların 2026 için talepleri ise her altı ayda yüzde 25 artış, enflasyon farkı ve refah payı eklenmesi yönünde. Ayrıca fazla mesai ücretlerinin yüzde 100 artırılmasını ve gelir vergisinde limiti aşan artışların kamu işvereni tarafından karşılanmasını istiyorlar. Şu an 2023 yılında imzalanan TİS ile kamu işçilerinin günlük ortalama brüt ücreti 1400 TL civarında. Aylık net ücretler ise sosyal haklarla birlikte 40-44 bin TL seviyesinde.
En düşük günlük ücret, maaş zammı, enflasyon farkı, refah payı talepleri, fazla mesai ve sosyal haklardaki artışlarla birlikte işçi konfederasyonlarının 2025 yılı için talep ettiği ilk altı aydaki ücret artışı yüzde 80, ikinci altı aydaki artışla toplam yüzde 120'lik bir artışa denk geliyor.
Mevcut TİS'in iki yıl önce imzalandığı ve o zamandan bu yana yüksek enflasyonun etkileriyle ücretlerde ciddi kayıplar yaşandığı göz önüne alındığında, işçilerin talepleri geçmiş yıllardaki enflasyon kaybını telafi etmeyi amaçlıyor.
Öte yandan TÜHİS'in iktidar talimatıyla sunacağı yıllık maaş artış teklifi ise yüzde 24 düzeyinde. Bu öneriyle işçilerin talepleri ve kamu işvereninin teklifi arasında 100 puanlık dev bir fark bulunuyor.
Ekonomi kulislerinde, TÜHİS'in sunacağı ikinci teklifte bu farkı azaltacak bir artış bütünüyle mümkün görünmüyor. 2025 bütçesinde kamu personel ödeneklerinin yüzde 30 artırıldığı ve bunun da maksimum sınır olacağı belirtiliyor. Bu durumda yeni teklifle birlikte yıllık toplam zam önerisinin sadece 6 puanlık artışla yüzde 30'a çıkması bekleniyor.
2026 yılı için önerilen artışların da çok az olacağı ve Türk-İş ile Hak-İş'in taleplerinin gerisinde kalacağı öngörülüyor. İki konfederasyonun, mevcut toplu sözleşme sürecinde protesto ve grev eylemlerini gündeme alacağı ifade edildi; ancak, birçok kamu işçisi yasa gereği “grev yasağı” kapsamındadır. Bu durumda grev kararları alınsa bile, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “milli güvenlik” gerekçesiyle grevleri erteleme yetkisini kullanması söz konusu olabilir.
Faiz Kazancı Yüzde 50, İşçilere Yüzde 16 Zam
Kamu işçileriyle yapılacak TİS, kamu çalışanlarının bağlı olduğu memur sendikalarıyla 2026-2027 dönemini kapsayan toplu sözleşmelere de örnek teşkil edecek. Bu nedenle 600 bin işçi için gerçekleştirilecek müzakereler, milyonlarca memur ve işçinin gelecek iki yıl içerisindeki ekonomik durumu açısından oldukça kritik bir öneme sahip.
Ancak uygulanan sıkı para politikaları, ücret ve maaş artışlarını sınırlamayı amaçlıyor. Resmi politika faizi şu an yüzde 46 iken, bankalar mevduat faizlerini yüzde 50-55 oranına kadar çıkarabiliyor. 1 milyon liranın getirdiği aylık faiz, kamu işçilerinin ortalama maaşlarının iki katına yakın bir kazanç sağlıyor. Öte yandan işverene sunulan zam teklifi altı ayda yüzde 16, yıllık ise yüzde 24 ile resmi faiz oranlarının altında kalıyor. Bu durum, uygulanan ekonomik politikaların “faize cömert, emeğe cimri” yaklaşımını yansıttığı düşünülüyor.