Sendikadan Asgari Ücret Üzerine Eleştiriler

Milyonlarca çalışanın büyük bir merak ve umutla beklediği 2026 asgari ücreti açıklandı.

Asgari Ücret Komisyonu, yeni asgari ücreti yüzde 27 artış ile 28 bin 75 TL olarak belirledi.

Bu yıl, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın düzenlediği toplantılarda Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu yer alırken, işçilerin temsilcisi Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ise katılmadı.

Tekstil İşçileri Sendikası (TEKSİF) İzmir Şube Başkanı Faruk Aksoy, yeni asgari ücret artışını ve komisyonun işleyişini {siteDomain}’ye değerlendirerek, asgari ücret komisyonunu sadece bir tiyatro olarak tanımladı ve işçilerin bu süreçte söz hakkı bulamadığını eleştirdi.

“İşçiden Başka Herkes Asgari Ücreti Konuşuyor”

(TEKSİF) İzmir Şube Başkanı Faruk Aksoy, sendikanın komisyon toplantılarına katılmaması ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:

“Bu tartışmanın bir anlamı yok. Türkiye’nin gerçekleri gün yüzüne çıkıyor. Daha önce sendikaları suçluyorlardı. Ancak sendikaların talebi, yetkisiz komisyonda yer almak istememekti. İşçiden başka herkes asgari ücreti konuşuyor. Bu durum kimsenin hakkı değil. Gerçekten bir tiyatro dönüyor. Daha önce de asgari ücretle ilgili bir beklentim olmadığını belirttim. Durumda herhangi bir değişiklik yok.”

“Zam Oranından Daha Fazla Kayıp Var”

Yüzde 27 olarak belirlenen zam oranının gerçek bir artış olmadığını savunan Aksoy, asgari ücretlinin 2025 yılına da yüzde 14'lük bir kayıpla girdiğini hatırlattı. Aksoy, işçilerin kaybının asgari ücret zammından daha büyük olduğunu ifade ederek, “İşçiler, 2025 yılına yüzde 14'lük bir kayıpla girdiler. Alım gücünün düştüğü kadar bir artış bile yapılmadı. 2025’te 22 bin 104 TL olan asgari ücret, 11'inci aya kadar yaklaşık 6 bin 500 TL kayıpla karşılaştı. Şu anda asgari ücret 28 bin TL’den daha fazla kayıpları var. Yapılan zam oranı, kayıplarını telafi edemiyor. Eskiden ‘derenin taşıyla kuş vuruyorlar’ derdik, şimdi ne taş kaldı ne kuş” şeklinde konuştu.

“Başkanlık Sisteminde Komisyonun Anlamı Nedir?”

Komisyon görüşmelerinin mevcut başkanlık sistemi içinde anlamını ve yetkisini kaybettiğini dile getiren Aksoy, durumu şöyle eleştirdi: “Başkanlık sistemi geldi, komisyon hâlâ işlevini sürdürüyor. Bu komisyonun ne anlamı var? Her şey cumhurbaşkanının iki dudağı arasında belli oluyor.”