

CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, Medyascope'tan Ruşen Çakır’a verdiği beyanatta, “İktidarın 'Terörsüz Türkiye' olarak nitelendirdiği yeni süreçte partim ve ben başlangıçtan itibaren destek verdik. Terörün bir an önce sona ermesini ve sorunları demokratik yollarla müzakere ile çözmeyi ilkesel olarak savunuyoruz. Bu, tarihsel tutarlılığımızın ve samimi politikamızın bir gereğidir” açıklamasında bulundu.
İktidarın Asıl Amaçları
İmamoğlu, “İktidar, terörü sona erdiriyoruz derken, diğer yandan muhalefeti yargı yoluyla baskı altına almakta. Genel Başkanımız, Mecliste kurulacak komisyonun 'Terörsüz ve Demokratik Türkiye' temalı olmasını önermiştir. Buradan çıkan sonuç, iktidarın bu önemli meseleyi karmaşık hale getirerek muhalefeti sindirme çabasıdır. Kurduğu otoriter düzeni kalıcı hale getirmek istemektedir. Bu oyunun bir parçası olmayacağız ve iktidarın otoriter yönetimini pekiştirmesine asla izin vermeyeceğiz. Hem terörden hem de bu otoriter rejimdenTürkiye’yi kurtaracağız” dedi.
Muhalefetin Kuşatılması
İmamoğlu devamında, “Ana muhalefet liderine, belediye başkanlarına ve muhalif siyasetçilere yönelik yargı darbesi, Türkiye’nin demokrasisini ve 'Terörsüz ve Demokratik Türkiye' hedefine karşı büyük bir sabotajdır. Bu sürecin en önemli unsuru demokrasi ve adalettir. Bu durum, muhalefete yönelik kuşatma sonucunda, 'Terörsüz Türkiye' sürecindeki diniyetin muhalefet ve halk nezdinde sorgulanmasına yol açmaktadır” diye ekledi.
İmamoğlu, TBMM’de kurulacak komisyonun çok değerli olduğunu vurgulayarak, “Bu komisyonun ülkemizde demokrasi, adalet ve barış yollarını açmasını umuyoruz. Çoğulculuktan korkulmamalı ve halkın rızası olmadan atılacak adımlar, kamusal alanda karşılık bulamaz” dedi.
Mücadele Azmimiz Sarsılamaz
İmamoğlu, yürüttükleri mücadelenin sadece bir adayın değil, halkın geleceğiyle ilgili olduğunu belirtti. “Ön seçim kampanyası hemen ardından gelen yargı darbesi, planlarımızı aksatsa da milletle süreci inşa etme irademizi daha da güçlendirdi” ifadelerini kullandı.
Seçme Hakkının Gasbı
İmamoğlu, diploma iptali ve yargı kumpasını, milletin seçme hakkının elinden alınması girişimi olarak değerlendirdi. “Toplum, bu duruma karşı önemli bir tepki verdi” dedi ve gençlerin sokaklara dökülmesinin umut verici olduğuna dikkat çekti.
Adaletin Durumu
İmamoğlu, “Beni en çok şaşırtan, 'Masasına Beyaz Toros koyan savcı' olayıdır. İfademi aldıktan sonra savcının bana, 'Yarın cumhurbaşkanı olursunuz, ben de yok olup gideceğim' demesi karşısında hayal kırıklığına uğradım” şeklinde konuştu.
Son olarak, bu zihniyete sahip olanların yargıda adalet dağıtmasının mümkün olmadığını belirterek, “Savcının masasında Beyaz Toros fotoğrafı bulunması, yargının tarafsızlığını ihlal etmektedir. Milletin adalet beklentisinin karşılanması, yargı mensuplarımızın Anayasa’ya uygun şekilde görevlerini yerine getirmeleriyle mümkündür” dedi.