reklam
reklam
DOLAR41,0168% 0.19
EURO47,6128% -0.05
STERLIN55,1096% 0.01
FRANG50,6881% 0.13
ALTIN4.389,68% -0,12
BITCOIN112.928,03-0.545
reklam

İzmir Körfezi Yeniden Kirlilik Sorunu ile Karşı Karşıya

Yayınlanma Tarihi : Google News
İzmir Körfezi Yeniden Kirlilik Sorunu ile Karşı Karşıya
reklam

Geçtiğimiz yıl yaşanan balık ölümleri sonrası, İzmir Körfezi'nde meydana gelen kötü koku, bu yıl deniz suyu sıcaklıklarının yükselmesiyle tekrar kendini göstermeye başladı. Özellikle Bayraklı ve Meles Deltası bölgelerinde yoğun olarak hissedilen pis koku ve kirlilik, dayanılmaz bir boyuta ulaştı.

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Deniz Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, körfezdeki bu kötü kokunun ana nedeninin kirlilik olduğunu belirtti. Prof. Dr. Yaşar, geçmişteki balık ölümlerinin tekrar yaşanmasını beklemediğini de vurguladı.

Prof. Dr. Yaşar, “Dere yataklarından hala ciddi miktarda kirli su akışı mevcut. Arıtılmadan denize bırakılan bu sular, kirliliğe neden oluyor. 2007’de dere yataklarının betonlanması da doğaya büyük zarar verdi. Tüm bu etmenlerle birlikte kötü koku kaçınılmaz hale geliyor” dedi. Kirliliği önlemek için uygulanan yöntemleri eleştiren Prof. Dr. Yaşar, “Alüminyum sülfat gibi maddelerin denize bırakılması son derece yanlıştır. Deniz kendi kendini kirletmiyor, biz kirletiyoruz. Temizlik için yapılması gereken tek şey, kirliliği durdurmaktır. İzmir’in en kolay çözülebilecek sorunu Körfez kirliliğidir. Arıtmaların çalıştırılması ve betonların kaldırılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Körfezdeki kirliliğin Gediz Nehri veya Çiğli Arıtma Tesisi ile ilişkilendirilmesinin yanlış olduğunu belirten Yaşar, “Akıntı sistemi buna müsade etmez. Bu konuda ciddi çalışmalar yaptık. Karaburun’dan gelen akıntı, Urla ve Konak’a doğru hareket eder, daha sonra kuzeye çıkarak Foça’ya yönelir. Gediz ve Çiğli bu bölgedeki kirliliğe neden olamaz. Buna rağmen bu sebeplerle halkı yanıltıyorlar” dedi.

Kirliliği önlemek için çözüm önerilerini paylaşan Yaşar, “Sorun tamamen iç körfeze ulaşan kirli derelerden kaynaklanıyor. Gerekirse birkaç küçük arıtma tesisi inşa edilebilir” ifadelerini kullandı.

Plankton Patlamaları ve Renk Değişimleri

Kirliliğin plankton patlamalarını tetiklediğini belirten Prof. Dr. Yaşar, “1 litre suda ortalama 1 milyon plankton bulunmaktadır. Ancak kirlilik ve sıcaklık arttıkça bu sayı 2 milyona kadar yükseliyor. Bu da tüm oksijeni tüketmesine yol açıyor. Son günlerde körfezin turkuaz rengini alması, bir kokolit türüne bağlıdır. Bunun dışında başka zamanlarda kırmızı, mor veya siyah renkte görünümler de olabilir. Bu durum, plankton çeşitliliğinden kaynaklanmaktadır” dedi.

Körfezin geçmişte oldukça şeffaf olduğunu hatırlatan Yaşar, “Eski zamanlarda Konak iskelesinden bakıldığında denizin 3-4 metre altı pırıl pırıl görünürdü. Ancak şu anda suyun dibi seçilemiyor. Eğer 3-4 metre derinlikte görülemiyorsa, o su kirli demektir” diyerek durumu özetledi.

reklam

YORUM YAP