İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren İzmir Akdeniz Akademisi, düzenlediği Demokrasi Okulu’nun ikinci dersinde sanat ve demokrasinin kesişim noktasına odaklandı. Etkinlik, Kültürpark Atlas Pavyonu’nda gerçekleştirildi ve akademisyen Prof. Dr. Sevda Alankuş’un moderatörlüğünde oyuncu Nazan Kesal ile yönetmen Yüksel Aksu, gençlerle bir araya geldi. Sanat ve demokrasi ilişkisi üzerinden özgürlük, direniş, ifade biçimleri ve yeni teknolojilerin getirdiği olanakların tartışıldığı ders, büyük bir ilgiyle karşılandı.
“Gençleri Yaratıcı Buluyorum”
Nazan Kesal, konuşmasında anti demokratik rejimlerde sanatın ve sanatçının rolünden bahsetti. Sanatın her türlü baskıya karşı bir umut kaynağı olduğunu vurgulayan Kesal, gençlerin yaratıcılığını takdir ettiğini ve bu süreçte sanatta sürprizlerle karşılaşılacağına inandığını belirtti. Yüksel Aksu ise İzmir’in zengin kültürel geçmişinin demokratik bir gelenek taşıdığını ifade ederek kentin çok kültürlü yapısını vurguladı.
“Sanat Asla Sadece Yaratıcılık Değildir”
Prof. Dr. Sevda Alankuş’un rehberliğinde ilerleyen söyleşide katılımcılar, sanatın bir özgürlük alanı ve muhalefet biçimi olarak üstlendiği rolü tartışma fırsatı buldular. Alankuş, sanatın yalnızca yaratıcılıkla, estetikle ya da güzellikle sınırlı olmadığını, ülkedeki anti demokratik gelişmelerin bedelini ödeyen gruplardan birinin sanatçılar olduğunu aktardı. “Demokraside ben de varım” diyen gençlerin katılımıyla interaktif olarak yürütülen etkinlik, hem içerik hem de katılım açısından zengin bir tartışma ortamı sundu. Katılımcılar, sanat aracılığıyla demokrasinin yeniden ele alınması gerektiği konusunda ortak bir görüş geliştirdiler.
